Hemen Paylaş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İzmir'in Kavakları - hikayesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
_-Cr@zY-_
AdмiηisTяαToя
AdмiηisTяαToя
_-Cr@zY-_


Mesaj Sayısı : 896
Puanı : 5860
Kayıt tarihi : 03/05/08
Yaş : 32
Nerden : DüNyAdAn

İzmir'in Kavakları - hikayesi Empty
MesajKonu: İzmir'in Kavakları - hikayesi   İzmir'in Kavakları - hikayesi I_icon_minitimeCuma Mayıs 09, 2008 7:24 pm

İzmir'in Kavakları



Çakıcı Efe, İkinci Abdülhamid'in istibdat yönetimine karşı onüç yıl,
ikinci Meşrutiyetten sonraki yönetime karşı da iki yıl olmak üzere
1895'den 1910 yılına kadar İzmir, Aydın, Denizli, Nazilli, Ödemiş,
Konya dağlarında, Antalya ve Muğla bölgelerinde onbeş yıl gibi uzun bir
süre dolaşmış; adeta ikinci bir hükümet gibi kendi iptidai usulleriyle
hüküm sürmüş, bu süre içinde halktan vergi almış, adalet dağıtmış yol,
köprü ve camiler yaptırmış; Osmanlı ile, dolaştığı hükmettiği
toprakları paylaşmak uğrunda mücadele etmiş, zaman zaman yüze çıkmış
dağdan inerek resmi yetkililerle görüşmeler yapmış- zaman zaman dağ
başlarının özgür ve bağımsız havasını teneffüs etmiş, hükümetle eşit
koşullarda anlaşmalar yapmak gibi Sarayı ayağına kadar getiren kudret
olmuş bir kişiliktir.

Çakırcalı, halkın istibdat yönetimine karşı bilinçli bir hareketini
temsil etmemiş fakat müstebit yönetime karşı halk ruhunda parlayan
isyan eğilimlerine çeşitli koşullarda tercüman olmuş, bunun için de
hayatında olduğu gibi ölümünden sonra da sürekli büyük bir halk
kahramanı niteliği ve şöhreti kazanmıştır.

Esasen Çakıcı Efe merhametli, vicdanlı, halkı sever, cesur, cüretkar, mert, otoriter bir zeybekti.

Gerçekten onun halk içinde en büyük şöhreti "zenginden ve zalimden alıp
fakirlere dağıtmasından" ileri geliyordu. Hükümetten herhangi bir
himaye ve yardım bulamayanlar kurtuluşu onda arıyorlardı.

Çakıcı Efe olayını ilginç kılan noktalardan biri de, onun çeşitli
yabancı unsurlarla olan yakın ilişkileri ve İttihat ve terakkicilerle
olan ilişkileridir. Çakıcı'nın bu yönleri bazı kişilerce istismar
edilmek istenmiştir. Sözgelimi Kemal Tahir, onun bazı İngiliz, Fransız
ve Rumlarla olan sınırlı ilişkilerini casusluğa dek vardırmıştır. Oysa
böyle bir suçlamada bulunmak gülünçtür. Çünkü Çakıcı'nın yaptığı
sınırlı görüşmelerin tamamı sarayın ve resmi makamların bilgisi altında
yapılmıştır. Üstelik resmi makamlar bu görüşmeleri bir uzlaşma yolu
olarak kullanmak isterler.


Çakıcı siperde yatar
Ne talimli fişek atar
Serdarımız Emin Ağa
Mevtamız dağlarda yatar

Yasana dağlar yasana
Nifat'ım benzer Hasan'a
Çapar oğlanı mı sandın
Üç kurşun sıktın Hasan'a

Gidin keşifçi getirin
İncitmen,usul yatırın
Çakıcı inkar ederse
Atını şahit ****rün

Getirin eti ete katalım
Terazi bulun tartalım
Üşüdün sandım Hasan'ım
Sırt sırta verip yatalım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.crazyim.tr.gg
 
İzmir'in Kavakları - hikayesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hemen Paylaş :: Eğlence - Mizah :: Hikayeler - Anlatımlar-
Buraya geçin: