yucel Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 12 Puanı : 5439 Kayıt tarihi : 22/07/09
| Konu: Zürafaların Pek Fazla Bilinmeyen Özellikleri Paz Tem. 26, 2009 2:26 am | |
| Yemek borularında bir asansör sistemi vardır: Zürafaların boyunlarının uzun olması, ağaçların en üst dallarına kadar uzanıp oradaki filizleri ve bitkileri yiyebilmelerini sağlar. Ancak hiç çiğnemeden yuttukları bu dikenli bitkiler önce dört bölmeli midelerine gider. Zürafalar daha sonra bunları sindirmek için tekrar ağızlarına gönderir ve ağızlarında çiğnerler. En sonunda da tekrar yutarak midelerinin bir başka bölmesine gönderirler. Ancak besinin mideden ağza gidebilmesi için, yuttukları bitkilerin birkaç metre uzunluğunda olan boyunlarından yukarı doğru çıkması gerekir. Yüce Rabbimiz zürafaları besinleri yemek borusundan yukarı doğru çıkaracak asansör benzeri bir sistem ile birlikte yaratmıştır.Ağız ve diş yapıları ihtiyaçlarına yöneliktir: Zürafaların dilleri 45 cm dışarı uzanabilir. Dişleri ise bir tarak gibi olduğu için sert akasya dallarının dikenlerini ve mineral gereksinimlerini karşılayan kemikleri rahatlıkla çiğneyebilirler.Renkleribulundukları ortama uygun olarak yaratılmıştır: Zürafaların benekliderileri, onların kamuflaj yapmalarına uygun olarak yaratılmıştır.Çünkü savan alanlarındaki ortamın rengi ile uyum içinde olmaları,düşmanları tarafından fark edilmelerini zorlaştırır. Vücutları,hızlı koşmalarını sağlayacak biçimde yaratılmıştır: Zürafalar birtehlike anında koşarak 50-70 km. hıza ulaşabilirler. Koşmayabaşladıklarında başlarını pompalar gibi ileri geri götürür vekuyruklarını kıvırırlar. Koşarken diğer bir özellikleri ise, diğerhayvanlar gibi ayaklarını çaprazlama atmamalarıdır. Önce ön ve arkasol, daha sonra ön ve arka sağ ayaklarını kullanarak koşarlar.Zürafanın bu koşma şekli, onun vahşi hayvanlar tarafından yakalanmasınızorlaştırır. Küçük gruplarhalinde yaşamaları güvenli bir ortam oluşturur: Zürafalar bütünyavrularına birlikte bakarlar. Yetişkin zürafalar dönüşümlü olarakyavruların başında nöbet tutarlar. Bu güvenlik sistemi sayesinde diğeranneler rahatlıkla yavru zürafaları bırakıp kilometrelerce uzağayiyecek aramaya gidebilirler.ZÜRAFANIN UZUN BOYNUNA UYGUN KALBİZürafa dört beş metreye varan boyuylakarada yaşayan hayvanların en uzun boylusudur. Bu uzun boyu nedeniyleyaşayabilmesi için kalbinden iki metre yukarıdaki beynine kangöndermesi şarttır. Bunun için olağanüstü güçlü bir kalbe ihtiyacıvardır. Nitekim zürafanın kalbi kafasından daha büyüktür ve yaklaşık 60cm uzunluğa ve 11.8 kg'lık bir ağırlığa sahiptir. Zürafalarınkalbi 350 mm Hg'lik bir basınçla kan pompalayacak kadar güçlüdür. Diğerbir ifadeyle, zürafanın tansiyonu 35’e çıksa bile bu durumun zürafayabir zararı olmaz. Canlılar arasındaki en yüksek kan basıncına sahipolan zürafaların kalpleri dakikada 170 kez atmakta ve tüm vücuduna 75litre kan pompalayabilmektedir. Zürafalardabulunan kan hücresi miktarı, bir insanda bulunanın iki katıdır.Zürafalar bir şey yedikten veya içtikten sonra kafalarını yerdenkaldırdıklarında, kalplerinin beyinlerine yeterli miktarda kanıpompalayabilmesi için normalden iki kat daha fazla atmasıgerekmektedir. Peki normal koşullarda pek çok canlının ölümüne sebepolabilecek kadar güçlü olan bu sistem, nasıl olur da zürafaya zararvermez? Bunun nedeni, özel bir haznenin içinde bulunan sistemin,basıncın bu ölümcül etkisini kaldırabilmek için küçük damarlarlakuşatılmış olmasıdır. | |
|
yucel Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 12 Puanı : 5439 Kayıt tarihi : 22/07/09
| Konu: Zürafaların Başı Neden Dönmez_? Paz Tem. 26, 2009 2:45 am | |
| Zürafalar, başlarını aşağıdan yukarı kaldırmak için çok fazla zaman harcarlar ve bu yüzden kanın beyne gitmesi için vücutlarında kusursuz bir sistemin olması gereklidir. Bu sistem, çok güçlü bir pompa biçiminde çalışan kalp ve insandakinin iki katından daha fazla olan kan basıncından oluşur. İşte böylelikle zürafalar, bayılma nöbetlerinden korunmuş olurlar. Nitekim zürafa başını kaldırdığında, baştaki kan damarları neredeyse bütün kanı yanaklarına, dillerine ya da deri gibi başın diğer bölümlerine aktarmaz; sadece beyne akması için yönlendirir. Aynı zamanda, hayvanın kalın derisi ve şahdamarındaki olağandışı bir kas -ki damarların genellikle kasları olmaz- kanı baştan kalbe geri taşıyan damara baskı yapar. İşte zürafa, bayılmayı engelleyen insanlarınkinden çok daha iyi bir mekanizmaya sahip oldukları için bayılmaz. | |
|